Katı atık toplama ve taşıma ücreti ile evsel atık ücretleri hakkında belediyeler tarafından işletmelerden veya şahıslardan talepte bulunulmaktadır. Belediyeler tarafından talep olunan katı atık toplama ve taşıma ücretinin dayanağı;

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin Yetkileri ve İmtiyazları” başlıklı 15. maddesinin (d) bendinde, özel kanunları gereğince belediyeye ait vergi, resim, harç, katkı ve katılma paylarının tarh, tahakkuk ve tahsilini yapmak; vergi, resim ve harç dısındaki özel hukuk hükümlerine göre tahsili gereken dogal gaz, su, atık su ve hizmet karşılığı alacakların tahsilini yapmak veya yaptırmak belediyenin yetki ve imtiyazları arasında sayılmıştır.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Ücrete Tabi İşler” başlıklı 97.maddesinde;

“Belediyeler bu Kanunda harç veya katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet (…) için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkilidir. Belediye’ye tekel olarak verilmiş işler

kendi özel hükümlerine tabidir.’’ hükmü yer almakta olup, kanuna 15.7.1993 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 3914 sayılı Kanunla eklenen ve “Çevre Temizlik Vergisi” başlığını taşıyan mükerrer 44.maddesinde de; “belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, çevre temizlik vergisinin katı atıklar için maddedeki tarifeye göre hesaplanacağı, belediyelerin, atık su ile ilgili olarak da, katı atıklarla ilgili tarifede yer alan bina gruplarını topluca veya ayrı ayrı dikkate almak suretiyle su tüketim bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda çevre temizlik vergisi alacakları, atık su ile ilgili çevre temizlik vergisinin su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk etmis sayılacagı ve bu bedel ile birlikte tahsil edilecegi, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan belediyelerde ise atık su bedellerinin tahsiline ilişkin uygulamanın kendi kanunlarındaki hükme bağlı olduğu” hükümlerine yer verilmiştir.

2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 11. Maddesine dayanmaktadır.

İlgili kanun hükmü gereğince;

‘’Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz.

Üretici, ithalatçı ve piyasaya sürenlerin sorumluluğu kapsamında yükümlülük getirilen üreticiler, ithalatçılar ve piyasaya sürenler, ürünlerinin faydalı kullanım ömrü sonucunda oluşan atıklarının toplanması, taşınması, geri kazanımı, geri dönüşümü ve bertaraf edilmelerine dair yükümlülüklerinin yerine getirilmesi ve bunlara yönelik gerekli harcamalarının karşılanması, eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla Bakanlığın koordinasyonunda bir araya gelerek tüzel kişiliği haiz birlikler oluştururlar. Bu kapsamda yükümlülük getirilen kurum ve kuruluşların sorumluluklarının bu birliklere devrine ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir.

Tehlikeli atık üreticileri, yönetmelikle belirlenecek esaslara göre atıklarını bertaraf etmek veya ettirmekle yükümlüdürler.’’

Katı atık toplama ve taşıma ücretinin Belediyeler tarafından talep olunabileceği düzenlenmiştir.

I.Katı Atık Toplama Ücretine İtiraz Mümkün Müdür?

            Katı atık toplama ve taşıma ücreti, konutların ve işletmelerin m2’lerine göre belirlenmektedir. Bu ücretin belirlenmesinde esas alınan m2 ise ruhsat alınırken bildirilen m2 ve konutlardan alınan evsel atık bedeli ise belediye kayıtlarında görülen m2 üzerinden yapılmaktadır. Ancak ücretin belirlenmesi konusunda m2 yönünden hatalı bir durum olduğu düşünülüyor ise ilgili belediyeye itiraz dilekçesi verilmesi mümkündür.

II.Katı Atık Toplama ve Taşıma Ücretine İtiraz Davası:

            Katı atık toplama ve taşıma ücretleri her ne kadar yasal dayanağı bulunmakta ise de, bir kısım belediyeler tarafından bu ücretin talep edilmesi bir kısım belediye tarafından ise talep olunmaması adaletsizliğe yol açabilmektedir. Ayrıca emlak vergisi verilmesi esnasında ayrıca çevre temizlik vergisi de ödendiği dikkate alındığında durumun çifte vergilendirmeye yol açıp açmadığı hususunun da değerlendirilmesi gerekmektedir.

            2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında belediyelerin katı atık toplama, uzaklaştırma ve bertaraf edilmesi ile atık su ve sıvıların uzaklaştırılmasına yönelik işletmeler kurması ve bunları işletmesiyle verilen hizmeti fiyatlandırmaları ve bunun sonucunda da gelir elde etmeleri sağlanmıştır. Bu gelirlerin niteliği ücret kapsamında değerlendirilmiştir. Bu husus Anayasa Mahkemesinin bir kararında “…ücret, bir hizmet karşılığı ödenen para olarak tanımlanabilir” şeklinde belirtilmiştir. Dolaysıyla, BGK’nun 97. maddesi; “…belediyelerin ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre alınacak ücretten bahsedilmektedir” (Anayasa Mahkemesi Kararı, E.S. 2009/42, K.S.29.01.2011/26 R.G. 14.05.2011-27934) şeklinde düzenlenmiştir. ( KATI ATIK VE ATIK SU BEDELİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI IŞIĞINDA DEĞERLENDİRİLMESİ Serkan ACUNER Türk İdare Dergisi Sayı 478)

Katı atık toplama ve taşıma ücretlerine yönelik itiraz davalarında görevli mahkeme Uyuşmazlık Mahkemesinin 2021/98 E. 2021/116 K. Sayılı ve 01.03.2021 Tarihli kararı gereğince Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

            İlgili kararda ayrıca, “atık su bedelinin, vergi benzeri mali yükümlülük olmayıp, idareyle kişi arasında abonman sözleşmesiyle kurulan özel hukuk ilişkisi çerçevesinde ve

hizmet karşılıgında maliyet-kâr esasına göre idarece belirlenen tarifeye dayanılarak alınan

bir ücret olduğu”

            yönünde atık su bedelinin vergi benzeri mali yükümlülük olmadığı belirtilmiştir.  Dolayısıyla katı atık toplama ve taşıma ücretine ilişkin uygulamanın yeni bir uygulama olması sebebiyle konuya ilişkin çifte vergilendirme niteliğinde olup olmadığı yönünde  henüz Yargıtay tarafından verilmiş emsal nitelikte bir karar bulunmamaktadır. Bu sebeple katı atık toplama ve taşıma ücretine itiraz davası hakkında detaylı bilgi alabilmek için iletişime geçebilirsiniz.

III. Emsal Danıştay Kararları:

·         Danıştay 6. Dairesinin  E. 2021/210 K. 2021/4151 Sayılı ve 18.03.2021 Tarihli Kararı;

‘’Yukarıda yer verilen kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, işletilmesi ve buna bağlı olarak bu tesislere ilişkin tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi hususunda Büyükşehir Belediyelerinin yetkili ve görevli kabul edildiği, ilçe ve/veya ilk kademe belediyelerinin ise, bu süreçte sadece katı atıkları toplamak ve aktarma istasyonlarına taşımak ile yükümlü kılındıkları, 2872 Sayılı Kanun’un 11. maddesinde ise; söz konusu bertaraf tesislerinin işletme, bakım ve onarım masraflarını karşılamak üzere, katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretinin alınacağı ifade edilerek, katı atık bertaraf sürecinde oluşan maliyetlerin bir bütün olarak (toplama, taşıma ve bertaraf) değerlendirildiği ve bu süreçte oluşan giderlerin bu hizmetten yararlananlardan alınacak katılım ücreti ile karşılanacağının ifade edildiği, sonuç olarak anılan hizmetten yararlananlara yönelik olarak belirlenecek olan tarife uyarınca yapılacak olan ücretlendirme yetkisinin, bahsi geçen tesisleri kurma ve işletme sorumluluğu olan Belediyeye, Büyükşehir Belediyesi olan yerlerde ise Büyükşehir Belediyesine ait olduğu anlaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; Çerkezköy Belediye Başkanlığı tarafından 2018 yılı katı atık toplama ve taşımaya ilişkin evsel katı atık ücretinin fabrikalara ilişkin kısmının revize edilmesine yönelik tarife hazırlandığı ve söz konusu tarifenin, dava konusu 12/07/2018 tarih ve 865 Sayılı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisi kararı ile onaylandıktan sonra uygulamaya konulduğu görülmektedir. Dolayısıyla katı atık hizmet bedeline ilişkin ücret tarifesini belirleme yetkisine sahip olan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Meclisince onaylanmak suretiyle uygulamaya konulan dava konusu Meclis Kararında yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.’’