Adli tatilde görülecek dava ve işler Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 103. Maddesinde düzenlenmiştir. Bilindiği üzere adli tatil ülkemizde 20 Temmuzda başlamakta 1 Aylülde sona ermektedir. Adli tatil süresince bir kısım dava ve işlerin mahkemelerce görülmesi düzenlenmiştir.
I.Adli Tatilde Görülecek Dava ve İşler Nelerdir?
Adli tatilde görülecek dava ve işler;
a) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delillerin tespiti gibi geçici hukuki koruma, deniz raporlarının alınması ve dispeçci atanması talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilmesi.
b) Her çeşit nafaka davaları ile soybağı, velayet ve vesayete ilişkin dava ya da işler.
c) Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları.
ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar.
d) Ticari defterlerin kaybından dolayı kayıp belgesi verilmesi talepleri ile kıymetli evrakın kaybından doğan iptal işleri.
e) İflas ve konkordato ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin işler ve davalar.
f) Adli tatilde yapılmasına karar verilen keşifler.
g) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler.
ğ) Çekişmesiz yargı işleri.
h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.
Görüldüğü üzere nafaka, soybağı ve velayet davaları, iş davaları, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti davaları, sulh hukuk mahkemesinde görülen çekişmesiz yargı işleri, tahkim dosyaları adli tatilde de görülmeye devam etmektedir. Anlaşmalı boşanma davaları da nöbetçi aile mahkemesinin iş yoğunluğuna göre talep halinde adli tatilde görülebilmektedir.
Adli tatilde, yukarıda belirtilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya gönderilmesi işlemleri de yapılır.
II.Adli Tatilin Yasal Sürelere Etkisi
Adli tatilin yasal sürelere etkisi ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 104. Maddesinde düzenlenmiş olup adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır. Dolayısıyla cevap, cevaba cevap veya ikinci dilekçesi, bilirkişi raporuna itiraz veya beyan dilekçesi, istinaf veya temyiz başvuru dilekçesi gibi dilekçelerin mahkemeye ibraz edilmesi için son gününün adli tatile denk gelmesi halinde sürelerinin ne zamana kadar uzayacağı önem arz eder.
Hukuk Davalarında sürelerin bitiminin adli tatile rastlaması halinde bu süreler 1 hafta uzamış sayılır.
Ceza davalarında süreler adli tatilin sona erdiği tarihten itibaren 3 gün uzamış sayılır.
İdari davalarda adli tatile denk gelen süreler adli tatilin sona erdiği günden itibaren 7 gün uzamış sayılır.
Adli tatilde görülmeye devam eden yukarıda belirtilen işler yönünden ise süreler işlemeye devam eder.
III.Emsal Kararlar
- Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4935 E. , 2021/8387 K. Sayılı ve 16.06.2021 Tarihli Kararı
‘’Adli tatilde görülecek dava ve işler başlıklı 103. maddesi, “(1)Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür:… ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar… h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler… (3) Adli tatilde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir Mahkemeye, Bölge Adliye Mahkemesine veya Yargıtay’a gönderilmesi işlemleri de yapılır….” Adli tatilin sürelere etkisi başlıklı 104. maddesi, “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin 29/01/2022 05:07 Yargıtay Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü Tarafından Oluşturulmuştur. Sayfa 1 YARGITAY BAŞKANLIĞI bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” Diğer kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler başlıklı 447. maddesi, “Diğer kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hâllerde, bu Kanunun basit yargılama usulü ile ilgili hükümleri uygulanır.” düzenlemelerini içermektedir. Bu yasal mevzuat çerçevesinde artık, (icra mahkemesinde görülenler hariç) basit yargılama usûlüne tabi olan davalara adlî tatilde bakılmayacaktır. Başka bir ifade ile basit yargılama usulüne tâbi davalar da adlî tatile tâbi olacaktır. Basit yargılama usûlünün uygulandığı sulh hukuk mahkemeleri ile iş mahkemeleri adlî tatilden yararlanacaktır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ise basit yargılama usûlüne tâbi olan davalar adlî tatilde görülmeye devam edilmekte idi (m. 176/11). Adli tatilde görülemeyen basit yargılama usûlüne tâbi olan davalarla ilgili bir süre, adlî tatil süresi içinde sona ererse, adlî tatilden sonra ek bir süreden yararlanacaktır. Ancak Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler adlî tatilde görülmeye devam edilecektir. Dikkat edilirse burada yargılama usûlü değil, dava veya işin ivedi olması ya da mahkemenin ivedi olduğuna karar vermesi önemlidir. Bu nedenle mahkeme yazılı ya da basit yargılama usûlüne tâbi bir dava ya da işin ivedi olduğuna karar verirse, bu dava veya işin adlî tatilde de görülmesine karar verebilir. Adlî tatilde bakılmayan iş ve davalarla ilgili sürelerin sonu, adlî tatil dönemine rastlarsa, bu süreler adlî tatilin bittiği günden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılır. (Hakan Pekcanıtez/Oğuz Atalay/Muhammet Özekes, Medeni Usûl Hukuku, 14. Bası, s. 273, 274) Bu doğrultuda, hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalardan veya taraflardan birinin talebi üzerine Mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işlerden olmaması sebebiyle adli tatile tabi olan eldeki davada; hükmün davacı vekiline 22.07.2020 gününde tebliğ edilmesi, istinaf süresinin bitim tarihinin adli tatil süresi içerisinde kalması ve istinaf dilekçesinin 31.08.2020 tarihinde verilmesi karşısında, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 103 ve 104. maddeleri dikkate alındığında, davacı vekilinin başvurusu süresinde olup istinaf kanun yolu denetimi yapılması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır. ‘’
· Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2021/103 E. 2021/301 K. Sayılı ve 18.03.2021 Tarihli Kararı 18.03.2021
‘’28. Şu durumda yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ile somut olaya ilişkin maddi ve hukuki olgulara göre; iş kazasında işverenin hizmet sözleşmesinden doğan işçiyi gözetme borcuna aykırı davranması söz konusu olduğundan, iş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında (ve işçinin ölümü hâlinde hak sahiplerinin açtığı destekten yoksun kalma davalarında) sözleşmeye aykırılığa dayalı sorumluluk hükümlerinin uygulandığı ve davalarında iş mahkemelerinde görüldüğü, 5521 sayılı mülga Kanun’da kanun yoluna başvurulan kararların iki ay içinde karara bağlanacağı hükmünün, 7036 sayılı Kanun’da “ivedilikle görülür” şeklinde getirilen düzenlemesi ile süre sınırlandırılması kaldırılarak karşılık bulduğu, 6100 sayılı Kanun’un adli tatile ilişkin düzenlemeler içeren 103. maddesindeki “Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen davalar” düzenlemesi ile bu davaların adli tatilde görüleceğinin kurala bağlandığı, eldeki davada adli tatilde tebliğ edilen gerekçeli karar ile istinaf süresi başladığından sürenin adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzamasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.’’